İlaç yazan memur değil, hastaya insanca bakan dr 'ların çoğalmasını bu ülkede ümit edebilir miyiz?
Bu Dünyadan, değerli, zeki gururlu bir garip insan daha göçtü.
2017 de Yazları geçirmek için Marmarise taşındım
Aynı yıl Mehmet K. adında bir bey arayarak -Sizlerin Osmanlı dan beri intikali yapılmamış taşınmazlarınız-var, dedi.
%30' nu tellalık anlaşması gereği bize verirseniz bu intikalleri yaparız diyerek ekledi. Bu sayede varisleri tanımış olduk. Altmışa yakın kişi içinde benden 3 yaş büyük, abimle yaşıt 1953 doğumlu Dayımız olduğunu öğrenerek tanıştık, Fikirtepe de rutubetli gecekonduların birinde yaşıyordu.
Anne,baba-çoluk çocuk ve kardeş ve eşi yoktu.
Kendisi sigara içmeyen, geçimini Gitar çalarak geçiren iş buldu mu para kazanan, bulmadı mı zorlanan bir hayat sürüyordu. Ben boylarda zeki hafızası kuvvetli bunun tam tersi bir o kadar da üşengeç biriydi.
Kendisini tanıdıktan sonra nasıl yaşadığını konuşurken -KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı), akciğerlerdeki hava akışını kalıcı olarak kısıtlayan, ilerleyici ve genellikle geri dönüşü olmayan bir solunum hastalığı. Genellikle 40 yaş üstü bireylerde görülür ve en yaygın nedeni sigara kullanımıdır. Sigara içmez.
Beni bu rutubetli ortamdan kurtar-dedi. Daha önce Marmariste yaşadığını oranın sıcak olduğu belirterek gitmek istedi. Hazır bende oraya bir yıl önce taşınmıştım, Orhaniye den ev bulduk, eşylarını da tamamlayarak yerleştirdim.
Emekli maaşıyla 2025 yaşına kadar kimseye muhtaç olmadan sanırım tasarruf etmekten tam gıda alamayan ama kimseye söylemeyen, bize de hissettirmeyen yaşamı vardı.
Telefon ile her zaman konuşuyor yazları gittiğimizde ziyaret ederek küçük mütevazi ama temiz evinde sohbet ediyorduk.
Nisan 2025 de düşerek sol omzunu zedelemiş, kendi başına Orhaniye-Marmaris arasında mekik dokuyarak tedavi olmaya çalışmış, tansiyon, şeker, koah hastalıkları nedeniyle yeterli beslenemediğinden gıdasız kalmış ama kimseye söylememişti.
Nisan ayında geçmeyen sol omuz zedelenmesi nedeniyle iş göremez hale gelince daha çok yatar olmuş hareket edememişti. 21 Haziran 2025 Ev sahibi aradı -Nejat 'ın durumu çok kötü, yatarak besleniyor tuvalete dahi gidemiyor-dedi.
Çünkü kendi başına çare bulmaya gittiği Hastane de Omurga da kireçlenme teşhisi konmuş, ± alt komşusu arkadaşının ve ev sahibinin yardım etmeye çalıştığı insanı Hastene kuralları gereği ilaç verilerek gönderilmiş, ilaç bitiminde refaketçi ile gelmek kaydıyla her gün fizik tedavi seanslarına alacaklarını söylemişlerdi.
Ben, 2023 yılında sıcaklar nedeniyle Marmaristen taşındım. Ona yakın değildim.
Yatalak olmuş ev sahibi ve komşu yardımıyla yaşamaya çalışıyor, zorlukla gittiği hastene den aldığı ilaçları yatalak olması nedeniyle düzenli kullananmıyor, koah ' ı giderek artıyor 24 Haziran da tuvalete gitmek için kalktığında yürüyemiyor düşerek kan revan içinde sağ omzunu çoklu olacak şekilde kırıyor, ev sahibi ve alt komşusu işe hastahaneye kaldırılıyor, 1 gün acilden sonra ortapedi servine aktarılıyordu.
Bu aşama da bana bildirildi ve ben Marmarise gittim. Omuzdaki kırık tuzsuzluk, şeker,koah, vücutaki ödem nedeniyle önceleri ameliyata cesaret edemediler, daha büyük hastane den yatak boşalmasını beklediler, olmadı anestesi uzmanı riskli buldu tekrar büyük hastane sevki beklendi yine olmadı.
Dr değişti Op.Dr. O... yeni bir teknikle ben yapacağım dedi, Ameliyat başarılı oldu. Yatalak olduğu için hasta bakıcılar adam bulacaksınız diyerek özel bakıcı bulmamı sağladılar 24 görevli Hasta bakıcı tutarak hastane de bakımını sağladım. 9 gün hastane de kaldık.
Daha önce hasta haklarına giderek ne yapmam gerektiğini sordum, Başhekimliğe sorun dedi. Yatarken Rapor alabilirmiyiz bakım evlerine müracat için dediğim de yatan hastaya rapor verilemez taburcu olup geleceksiniz dendi..Hasta yatalak, ileri şeker, Koah ve Tansiyon hastası hava 37-40 derece, Orhaniye -Marmaris 40 dakika taksi ile 1000₺ Ambulans desteği var ama anında gelmiyor.
Çaresizlik devam ediyordu tekrar Başhekim Sekreterliğine çıktim, Ameliyatı yapan Dr Consülastasyon ile Fiziğe devreder mi konuşun dedi. Bu arada daha önce tedaviye gittiği Fizik tedavi Dokturuna durumunu izah ederek hazır hastnedeyken yani yatarken fizik tedavisini yaptırıp ayağa kalkıp kalmayacağını öğrensek dediğimde kurallar gereği yatarak fizik tedavi yok,-günde 90 hastaya bakıyorum diyerek kibarca beni kovdu.
Burada aynı kelimeleri tekrar yazıyorum Hasta yatalak, ileri şeker,Koah ve Tansiyon hastası, ödem var, hava 37-40 derece, Orhaniye -Marmaris 40 dakika taksi ile 1000₺ Ambulans desteği var ama anında gelmiyor.
Marmariste yaşayan dostlarım Ayşe ve Ümit E. 'ün ve bakıcının sayesinde Hastane sürecini daha kolay atlattım.
Ameliyatı yapan O. Bey'e durumu izah etriğimde önce kırık ameliyatı dediler ve omurgadaki kireçlenmeye hiç bakmadılar, taburcu olacak dedi. Konsültasyon yapsanız Fizik tedaviye yönlendirseniz dediğimde ameliyatı anlatırken çok çalışkan, geç saatlere kadar çelışan, hastayı bırakmayan gözümde büyüyen hekim, - burası hastane işin bittimi buradan kaçarak gideceksin mikroba bulaşmayacaksın- dedi. O gözümde büyüyen dr birden küçülmüştü..
Yanlız bir hasta emekli maaşından başka bir şeyi yok, hastene koah, ödem, şeker, ameliyat , omurgada kireçlenme bir ara aritmi de var dediler
Ve en önemlisi ayağa kalkamayıp yaşamsal ihtiyaçlarını göremeyen 72 yaşında hastayı taburcu ettiler.
-Yatalak hasta her gün 40 km lik yolu gidip gelemez bu nedenle verip, vermeyecekleri belli olmayan bakım evinde kalabilir-vasi atayabilir içeriğine sahip rapor yok, ben istanbuldayım 9 gün birlikteydik, durumum ve işlerim nedeniylle onunla olamam.
Hastanede odada yatan aynı yaşta belfıtığı ameliyatı olan kişi -ben ona bakarım - dedi. Ne kadar bakacak bilmiyorum ama yine evde onunla ve alt kattaki 72 yaşındaki komşusu ile birlikte bikaderine terk edilmiş halde.
Belediye ve Sağlık baknalığından pansuman, sonda, belediyeden de ev temizliği desteği aldık.
Ama, hastaya yemek yedirecek, ilaçlarını verecek kimse yoksa o hasta ölür.
Biraz vicdanlarına dokunabilmek için taburcu edilirken hiç bir sorumlulukları olmamasına rağmen kat hemşirelerine -taburcu ediyorsunuz taburcu kağıdının yanına şunu da yazın ki bilinsin dedim. "Hastayı ölüme gönderiyorsunuz"
-Yatarak Fizik tedavisi yapılabilirse belki ayağa kalkar yaşamsal ihtiyaçlarını giderebilir, ilaçlarını alabilir. Akıl sağlığı çok yerinde
- Rapor verilirse Sağlık bakanlığına ait maaşı karşılığı bakım evlerine yatmak için sıra beklenebilir.
- Yine rapor alınabilirse Vasi tayin edilerek işlerini başkası görebilir.
14.07.2025 : Bunları yazdıktan sonra ne oldu biliyor musunuz?
Hastanede yatarken bana - taburcu olmadan fizik tedavi olmaz üstelik yatılı olmaz diyen doktor 4 Gün evvel alt kattaki komşusunun ısrarıyla 16.07.2025 de 14 gün yatarak Fizik tedavi verdi.
Dostlarım tarafından Belediye Ambulansı ayarlandı 16 Temmuzda Hastaneye yatacak Omurgadaki kireçlenme düzelecek, ayağa kalkacaktı. Bu gün 14.07.25 Saat 16.00 da Hakkın rahmetine kavuştu. :( Ne söylememiz gerekiyor, ne yapmamı gerekiyor, çok üzgünüm.
İlaç yazan memur değil, hastaya insanca bakan dr gerek..
Cenazesi 8 Senedir yaşadığı Orhaniye'ye gömülmek istenince Muhtar : - Köylü istemiyor, yer yok-dedi. Düşünebiliyor musunuz? Şimdi bu adamla ve bu düşünceye sahip insanlar ile Türk olsa, Müslüman olsa ne olur.
Marmaristeki dostlar sayesinde Gökbel de toprağa verildi, mekanı cennet olsun..
Bir garip ölmüş diyeler
Üç günden sonra duyalar
Soğuk su ile yuyalar
Şöyle garip bencileyin
`
Yunus Emre burada kendini “garip” olarak tanımlar; bu gariplik hem dünyevi yalnızlığı hem de ruhun asıl yurdundan, yani Hak katından uzak oluşunu simgeler. Şiirin devamında da bu garipliğin derinliği, yıldızlara ve mezarlara yapılan benzetmelerle anlatılır.